80/20 Kuralı (Pareto Analizi)
80/20 kuralını daha önce birkaç kez okumuş/duymuş olmama rağmen dikkatimi çok fazla çekmemişti. İpek Aral Kişioğlu ile beraber çalışmaya başlayınca 80/20 kuralı üzerine epey konuştuk ve aslında ne kadar doğru bir kural olduğunu fark etmeme yol açtı. Üzerine araştırma yapıp blogda paylaşmam gerektiğini düşündüm.
İtalyan ekonomi uzmanı V. Pareto, 1897 yılında, gelir dağılımının eşit olmadığını gösteren bir formül geliştirmiş ve benzer bir teori 1907’de Amerikan iktisatçısı M.C. Lorenz tarafından da grafik olarak ortaya konmuş. Her iki meslektaş, gelirin çok büyük bir diliminin, küçük bir azınlık tarafından sahiplenildiğine dikkat çekmişlerdir. Hatta bu oran 20/80 olarak açıklanmış; yani gelirlerin % 80’inin, % 20’lik bir gruba ait olduğunu iddia etmişlerdir.
Bu hipotezi Dr. J.M. Juran, Kalite Kontrol alanına uygulayarak problemlerin sınıflandırılmasında “hayati azınlık” ve “önemsiz çoğunluk” kavramlarını getirmiştir. “Hayati azınlık”, sayıca az, fakat önemce büyük etmenlerden oluşur. “Önemsiz çoğunluk ise sayıca çok olmalarına rağmen etkileri fazla olmayan faktörleri barındırır. Juran, hayatın geneline uygulanabilecek bu kurala Pareto Prensibi adını vermiştir. Bu prensibe göre uygunsuzlukların çok büyük bölümü belli birkaç sebebe dayanmakta ve bu sebeplerin tespiti, sorunların giderilmesinde kilit rol oynamaktadır.
Hem iş hem de günlük hayatımıza uyarlayabileceğimiz bu kural sayesinde işlerimizde %20’lik girdiyi fark ederek, zamanımızı, enerjimizi, paramızı, zihnimizi bu %20’lik kısma harcayarak beklenilenin üstünde başarılı sonuçlar elde edebiliriz.
Örneklere bakacak olursak:
– Bütün maliyet kalemleri içinde işletme kaynaklarının %80’ini tüketen kalemlerin ilk %20’lik dilimi belirlenir. Yapılması gereken %20’lik gruba giren kalemelere öncelik vererek onlarda sağlanacak gerek girdi maliyetini düşürmek gerekse kullanımda verimi artırmak gibi iyileştirmeler işletme kârlılığına en büyük olumlu etkiyi yapacaktır.
– Bir işletme elde ettiği kârın %80’i müşterilerin %20’lik segmentinden elde edilmektedir. Bu tespit işletme yönetimine bundan sonra hangi müşterilere daha fazla odaklanılması veya hangi müşterilerin bırakılması gerektiği gibi konularda daha sağlıklı kararlar alma imkanı sağlar.
-Bir yöneticinin zamanının %80’ini çalışanların %20’lik bir kesimi alır.
-Satışların %80’i satış elemanlarının %20’lik bir kesimi tarafından gerçekleştirilir.
-Şikayetlerin %80’i ürün ve hizmetlerin %20’lik bir kesimiyle ilgilidir.
-Bir işletmede yeni fikirlerin %80’i çalışanların %20’sinden gelir.
– Başarının %80’i kullanılan zamanın %20’sinde üretilir. Bu karşılık harcanan zamanın %80’i çıktı değerinin sadece %20’sini verir.
– Herhangi bir projedeki gecikmelerin %80’i çeşitli gecikme sebeplerinin sadece %20’sinden kaynaklanır.
– Çabaların %80’inden sonuçların %20’si elde edilir.
-Bir mağazadaki ürünlerinin %20’si, toplam cirosunun %80’ini gerçekleştirir.
-Bir toplantıya katılanların %20’si, toplantı zamanının %80’ini kendi tekellerine alırlar.
– Bir işletmedeki çalışanların %20’si kendisinden beklendiği performansta çalışır.
Gökhan Yilmaz
7 Ocak 2012 at 16:37Paylaşım için teşekkürler Aydan hanım
İK adayı olarak bizde bilgilerinizden nasipleniyoruz…:)
Evren
7 Ocak 2012 at 17:25Guzel bir paylaşım, bilgi teknolojileri sektöründe de cok kullanılıyor.
Yasemen
7 Ocak 2012 at 19:38Bir dönem dersini görmüştüm,hem zevkli hem faydalı hatırlamış olduk sayende ellerine sağlık:)
Aydan Çağ
8 Ocak 2012 at 01:13Beğenmiş olmanıza sevindim : ))
Hasan Baltalar
18 Ocak 2012 at 11:08Ayrıca kurumsal gelişim analizlerimizde çok faydalandığımız bir yöntemdir. Paylaşım için teşekkürler.
Aydan Çağ
18 Ocak 2012 at 11:49Hasan Bey katkınız için teşekkür ederim.
Eren Bayraktar
9 Mart 2014 at 23:34Konunun anlaşılması adına, Pareto Analizi üzerine hazırlanmış dokümanların %20’sinin okunması, okunası yazılardan birinin tarafınızdan hazırlanmış olması.
Çalışmalarınızda Kolaylıklar Dilerim.
Pingback:80/20 Kuralı Nasıl Şirket Kurtardı? – Aydan Çağ Aydın
5 Mart 2019 at 12:41