Tezim: Algılanan Örgütsel Adaletin, Örgütsel Sinizme ve İşten Ayrılma Niyetine Etkisinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma
“Algılanan Örgütsel Adaletin, Örgütsel Sinizme ve İşten Ayrılma Niyetine Etkisinin Belirlenmesi Yönelik Bir Araştırma” adlı tezim geçen hafta itibariyle de YÖK’te Ulusal Tez Merkezi’nde yer almakta ve böylelikle de internetten herkes ulaşabilecek.
Tezimi yazarken kaynak göstermede olması gerektiği gibi hassas davrandım ve 161 adet kaynak kullanarak çalışmamı tamamladım. Atıflar konusunda titiz çalıştım. Sizler de tez ve makale yazarken ya da blogunuza bir yerden yazı yazarken aynı hassasiyeti göstermenizi rica ederim. Sinizm konusunda yazmaya başlarken sadece 1 tez vardı ve şimdi 5-6 tez bulunmakta, bu sayı giderek artacak eminim. Konumla alakalı yazılan tüm tezleri kontrol edip inceliyorum, aşırmacılık yapanların her zaman karşısında olacağım. Yazdığınız içerikte tezime atıf yapmanız beni mutlu kılacaktır.
Tezimde yer verdiğim sonuç ve öneriler kısmını blogumda yayınlamak istiyorum:
Örgütsel adalet, çalışanların örgütlerine karşı geliştirdikleri olumlu ya da olumsuz adalet algılarıdır. Çalışanlar için kendilerine adaletli davranılıp davranılmadıkları her zaman kaygı unsuru olmuştur. Çalışanlar hak ettikleri ya da istedikleri kazanımları elde edemedikleri zaman birtakım olumsuz düşünce, tutum ve davranışlara yönelebilmektedir. Çalışanlarda adillik ya da adaletsizlik algısını çoğunlukla örgüte katkıları karşılığında elde ettikleri kazanımlarla oluşmaktadır. Çalışanlarca örgütsel adalet algısının negatif olması, onların işlerinden tatmin olmamalarına, örgütsel bağlılıklarının azalmasına, devamsızlık ve iş gücü devir hızında artışlara, örgütsel sabotajlar ve yabancılaşma, işten ayrılmalar gibi olumsuz durumların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
Örgütsel sinizm günümüzde örgütler açısından gittikçe önem kazanan bir konu olmaktadır. Ama çalışanların olumsuz tutum ve davranışlarını ve olumsuz ya da alışılmışın dışında sonuçları da kapsayan bir konu olduğu için örgütler ve örgüt çalışanları bu konuda yapılacak bir çalışmada yer almakta genellikle isteksiz olmaktadırlar.
İşten ayrılma niyeti çalışanların istihdam koşullarından tatmin olmadıkların oluşan olumsuz bir davranıştır. İşten ayrılma niyeti zaman içerisinde işten ayrıma ile sonlanabilmektedir. Bunun da örgütlere getirdiği birçok maliyet ve riski bulunmaktadır. Örgütsel sinizm ve işten ayrılma niyeti iki olumsuz iş tutumu olarak günümüz örgütlerinin çözüm bulmaları gereken önemli problemleridir. Çalışanların işten ayrılması kadar işte çalışırken örgüte ilişkin olumsuz tutumlar ve davranışlar sergilemeleri de örgütler açısından önemli sorunları beraberinde getirmektedir. En önemli problem örgütsel hedeflere ulaşamaması, örgütün performanın düşmesi yani verimsizliliğidir.
Yapılan araştırmada algılanan örgütsel adalet ölçeklerinden dağıtım adalet algısı boyutu ve etkileşim adalet algısı boyutu ile örgütsel sinizm arasında anlamlı bir ilişki olmadığı bulunmuştur. Uygulamaya yapılan firmada mavi yaka çalışan ağırlıklı olmasından çalışanlarının büyük çoğunluğunun ücret sistemleri de asgari ücret üzerinden yapılandırıldığı öğrenilmiştir. Ayrıca aldıkları eğitimlere de tüm çalışanlar dâhil edildiğinden çalışanlar arasında dağıtım adalet algısında eşitsizlik düşüncesi yer almamaktadır. Dolayısıyla da çalışanlar firmalarında genel olarak kazanımların adil olduğu düşüncesindedirler. Bunun dışında ilk amirlerinin, yöneticilerinin işle ilgili olarak tutumlarının, söylemlerinin de olması gerektiği gibi düşünmelerinden de kaynaklı da aralarındaki etkileşimi de adil buldukları söylenebilir.
Araştırma sonucunda sinik tutumlar sergileyen çalışanların örgütsel adalete ilişkin olumsuz algılara sahip olmadığı sonucuna varılmıştır. Olumsuz duygular, tutumlar ve sinik davranışlar içerisinde olan çalışanlar işten ayrılma niyeti içerisine girmiş olduğu da araştırma sonucunda elde edilen bulgulardan biridir. Bundan dolayı bu araştırma için örgüte yönelik adaletsizlik algılarının çalışanların örgüte yönelik sinik tutumları üzerinde etkili bir değişken olmadığı sonucuna ulaşılmış olsa bile sinik tutumlara sadece adaletsizlik algısının neden olduğunu söylemek de yanlış olacaktır. Çalışanların sinik tutumlar içerisine girmesinde negatif algılanan örgütsel adalet dışında; örgütün polikası, örgüt kültürü, aşırı stres ve ağır iş yükü, örgütteki koordinasyon eksikliği, yan ve sosyal hakların yetersizliği, psikolojik sözleşme ihlali gibi durumlar da neden olabilmektedir. Dolayısıyla çalışmamızda çalışanların sinizmi yaşadığını fakat bunun beklendiği gibi örgütsel adaletden kaynaklanmadığı söyleyenebilir. Araştırmaya katılan çalışanların yaşadığını sinizmden dolayı işten ayrılma niyeti içerisinde olduklarını söylemek kaçınılmazdır.
Çalışanların geliştirmiş olduğu sinik tutum ve davranışlar hem kendilerine hem de çalıştıkları örgütlere zarar vermektedir. Bu araştırmada, algılanan örgütsel adalet, örgütsel sinizm ve işten ayrılma niyeti ölçüldüğünden çalışanlar tedirgin olmuştur ve anketler onların düşündüğü gerçek düşünceleri yansıtmamış olabilir. Literatür incelendiğinde adaletsizlik algısının örgütlerde sinik davranış ve tutumlara yol açtığı ve bununla birlikte işten ayrılmaların ya da işten ayrılma niyeti içerisine girildiği görülmüştür. Genel olarak örgütler adil, dürüst, açık ve net, şeffaf sistemler geliştirdikleri takdirde hem adaletsizlik algısını, hem sinik tutum ve davranışları hem de işten ayrılma niyetini azaltabilir.
Bunlarla birlikte çalışanlarda oluşan sinik tutum ve davranışların sadece örgütten kaynaklanmadığını kimi sinik tutum ve davranışların kişisel özelliklerinden dolayı ortaya çıktığını da söyleyebiliriz. Dolayısıyla kişilik sinizmine sahip olan çalışanların var olduğu örgütlerde sinizmin bir dereceye kadar önlenebilir.
Örgütsel adalet algısı pozitif yönde örgütlerde çalışanların motivasyonlarının, iş tatminlerinin, örgütsel bağlılıklarının, duygusal bağlılıklarının, işten kalma niyetlerinin, çalışan memnuniyetinin daha yüksek olacağı düşünülmektedir. Örgütsel sinizm algısı yüksek olan çalışanlarda ise örgüt kaynaklarını boşa harcamak, örgüt yapısına ve imajını zedelemek, örgütü karalamak, örgüt çalışanlarına ve yöneticilerine negatif tutumlar geliştirmek gibi olumsuzluklar gözlenecektir.
Örgütsel sinizm kavramı henüz yeni bir kavram olduğundan, ileriki araştırmalarda kavram daha çok irdelenmelidir. Aynı şekilde örgütsel sinizm kavramı henüz Türk akademik literatüründe yeni bir kavram olmasından dolayı daha fazla sanayi kolunda ve meslek grubuna uygulanmalıdır. Araştırmanın evreni olarak beyaz yakalı ve eğitim seviyesi yüksek çalışanları tercih etmeleri önerilir. Örgütsel sinizmin nedenleri ve sonuçları ile bağlantılı farklı çalışmalar da yapılabilir. Örneğin; örgüt kültürü, örgütsel bağlılık, örgütsel güven, örgütsel öğrenme, yabancılaşma, tükenmişlik, iş tatmini, algılanan örgütsel politika, örgütsel vatandaşlık, algılanan örgütsel destek, işten ayrılma niyeti gibi kavramlar ile örgütsel sinizm arasındaki ilişkiler irdelenebilir.
Örgütünde sinik davranışları gören yöneticiler, örgütsel sinizme neden olan değişkenler araştırarak ortadan kaldırılmalıdır. Örgütsel sinizmin örgütsel bağlılık, iş tatmini, örgütsel vatandaşlık, psikolojik sözleşme gibi birçok kavram ile ilişkili olduğundan örgüt içerisindeki sinik tutum ve davranışların engellenmesi gerektmektedir. Çalışanların sinik tutumlar içine girmesini önleyecek stratejiler oluşturulmalıdır. Ayrıca çalışanlar ve üst yönetim arasında işbirliği, destek ve güven duygusu geliştirilmelidir. Örgütlerin en önemli kaynağının insan olduğunun bilinmesi ve bunu çalışanlara da hissettirilebilmek sinizmin oluşmasını engelleyebilir. Örgüt yönetimleri ve çalışanlar sinizm ve örgütsel sinizm hakkında bilgilendirilmelidir.
Bunlarla birlikte örgütteki işleyişler, prosedürler, hedefler, stratejiler, değerler, örgütün misyon ve vizyonu çalışanlara net olarak tanıtılmalı ve çalışanların kararların ne şekilde alındığı, uygulamaların kendilerini nasıl etkileyeceği, alınan kararlar veya uygulamalar hakkında nasıl bilgi alabileceklerini, adaletsizlikle karşılaştıklarında neler yapabilecekleri hakkında bilgi sahibi olmalılardır.
Yorum Yok