Şirketler Neden Terk Edilir?
Herkes tarafından bilinen bir markanın iyi bir pozisyonunda çalışmak dışarıdan sizi iş hayatında mutlu gösterebilir. Ya da kurumsallık, profesyonellik adına nam salmış bir firmada çalışıyorsan daha ne istersin değil mi? Dışarıdan gözüken ile içeride olan aynı değil ne yazık ki… Mutlu, huzurlu olmak için maalesef yetersiz kalabiliyor. Mutsuzsan ve artık yerinde duramıyorsan her şey sana batıyorsa işten ayrılma yani terk etme zamanı gelmiş demektir.
Bu kararı vermek hiç kolay değil! İş arayacaksın, bitmek tükenmek bilmeyen mülakatlar, yeni ortam, alışma süreci, deneme süreleri, yanlış karar alma hissiyatı ve tabii ki de işin maddi tarafı… İnsan yerinde mutlu olsa neden terk eder ki? Yetersiz kalıyor bazı şeyler ve o bazı şeyler arkamıza bakmadan kaçmamızı sağlıyor…
Yan gelip yatan yöneticiler, mobbing uygulayan/destekleyen yöneticiler, çalışmayan çalışır gibi gözüken ekip arkadaşları, arkandan dönen dolaplar, bitmeyen mesailer, 7/24 çalışmanı bekleyen şirket kültürü, tatmin etmeyen iş tanımı, az kişiyle çok iş yaptırma, verilen sözlerin tutulması, kariyer imkanı yakalayamama, değer verilmemesi, kazancın az olması, katı yönetim anlayışı, sistemsizlik, adeletsizlik derken bütün kararlılığında terk edip gidiyorsun… Bu nedenlerin hepsi insanı mutsuz ediyorsa kaçma nedenimiz mutluluğa ulaşmaksa neden risk almayalım…
Mutsuz isen ve mutlu olabileceğini düşündüğün şirketi bulursun korkma, risk al terki diyar et. Dünya’ya bir kez geliyorsan eğer neyi çekiyorsun, düşündükçe, kurdukça daha mutsuz oluyorsun… Karar zor gibi gözükse de işten ayrılma kararını verdikten sonra mutlu günlere de adım atmış olacaksın.
Kuşlar kadar hürsün aslında hadi uç mutluluğa hem de hiç gecikmeden 🙂
Kulağına fısıldıyorum: Esir değilsin artık!
* Bu yazıyı kardeşim için yazdım! O da hür olmayı tercih etti en kısa zamanda da mutlu olacağına, huzurlu nefes alabileceği bir yerde olacağını düşünüyorum…
Not: Genel bir yazıdır, hiçbir kurum hedef gösterilmemiştir.
rifat
12 Nisan 2014 at 01:42basari icin baskalari üzerinde etki birakabilmek sart.
teknik becerileri degil, daha cok fiziksel olarak iyi bir kondisyona sahip olmak lazim
spor yapin, sosyalleşin, daha dirençli olun.
iş değiştirmeyi kaçış olarak değil, daha yüksek basamakta bir aşama olarak görün, zaten yüksek bir basamaktaysanız seviyeyi yükseltin, rakipleriniz sizin seviyenize geldiginde siz coktan yol almis olun,
her hafta kendiniz icin bir projeksiyon yapip yol haritanızın yapmak ve gitmek istediginiz yol ile uzlaşmasının analizini yapin, haftasonları gezmek için degildir sadece, iyi bir plan sizi kaybolacak zamandan kazandırır.
son olarak, birileri oyle davranıyor diye bıkmayın, bu oyunda guclu olan kazanir….
Aydan Çağ
10 Mayıs 2014 at 17:46Rıfat Bey farklı bakış açısıyla değerlendirmiş. Yaptığınız katkı için teşekkürler.
Canan
12 Nisan 2014 at 18:18Aynı şeyi ben de yaptım 10 gun once isimden ayrıldım cok mutsuzdum bazen risk almak lazım
Aydan Çağ
10 Mayıs 2014 at 17:45Umarım mutlu olacağınız bir yerdesinizdir.
Yaşın Erenay
16 Nisan 2014 at 15:17Hoş bir yazı olmuş. Yazının sonundaki öneri ise çok yerinde. Birinci elden uygulanmış ve yararı görülmüştür, görülmeye devam etmektedir.
Kim ne derse desin, pozisyon ne olursa olsun, belli bir noktadan sonra:
1- Kişiye hayat standardını sürdürecek ücret verilmezse,
2- Kişinin mesleği ne olursa olsun, kariyer ve sorumluluk sahibi bir birey değil de kontrol edilmesi gereken bir çocuk gibi davranılır, sorumluluk verilmezse,
o kişi eninde sonunda o işi terk eder.
Cihan S
10 Eylül 2014 at 15:44Yazı güzel ve anlamlı
bu tamamen şirket içindeki pozisyon ve değerle alakalı büyük bir firmada yükselmek için çatılardan atlamak gerekirken küçük şirketlerde bu merdiven seviyesinde
Bu konuda çok şanslıyım 8 senedir merdiven çıkarak güzel bir noktaya geldim. %50 ne istiyorsun % 50 işin sana ne veriyor. insanlar büyük firma büyük koltuk diye bağırmadan doğru insanlarla doğru projelerde bulunursa gerçekten sonuçlar güzel olacaktır. Sadece alışkanlık kısmına geçmesin olay o zmn biraz tatmin problemleri çıkmaktadır.
Aydan Çağ
10 Mayıs 2014 at 17:45Yaşın teşekkür ederim. Ayrıca yazıya yorumunla yaptığın katkılar çok yerinde.