Title Image

Kuşaklar

Kuşaklar

Kuşaklarla ilgili olarak Türkiye’de malesef çok az çalışma yapılmaktadır. Çeviri olarak hazırlanan yayınlar ise Türk kültürüne adaptasyon konusunda eksiklikleri barındırmaktadır. Zuhal Yiğit, Türkiye’de kuşaklarla ilgili ilk bilimsel araştırmayı ortaya koymuştur. Onun çalışmasından sizlere bilgiler veriyor olacağım.

1) Büyük Değişim Kuşağı: 20. yüzyılda, Birinci Dünya Savaşı’na kadar geçen zaman içinde doğanlar bu kuşak içerisinde yer almaktadır.Bu kuşağa ait işçi, köylü, asker, siyasetçi, sanatçı ve burjuvazi kesiminden tüm sınıflar 20. Yüzyılın büyük değişimlere sahne olacağını biliyordu. Bu nedenle savaşa kadar ilk 14 yıl içinde doğanlar bu büyük değişimi ruhlarında hissettiler.

2) Birinci Savaş Kuşağı: 1914 ile 1918 yılları arasındaki Birinci dünya Savaşı, başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok noktası için hayal kırıklığı oldu. Bu yıllarda doğanlar ilk dünya savaşının getirdiği güvensizlik ortamını yaşadılar. Bu güvensizlik onların tüm davranış kalıplarına yansıdı. Umutla girdikleri yüzyıl hüsranla başlamıştı. 1918 yılı ve öncesinde doğanlar 2010 yılı itibariyle 90 yaşın üzerindeler. Türkiye’de bu grup 2008 yılı nüfus sayımına göre 60.176 kişiden oluşuyor ve Türkiye nüfusunun yüzde 0,08’ini teşkil ediyor.

3) Ümit Kuşağı: 1918 ile 1929 yılları arasında, savaşın büyük yıkımının üzerine yepyeni ümitlerle doğdular. Türkiye açısından bu kuşağın 1923-1929 yılları arasındaki bölümü Cumhuriyet Kuşağı’na karşılık gelmektedir. 1919 – 1928 yılları arasında doğanlar şimdi 84-93 yaşlarındalar. Türkiye’de bu kuşak 2008 yılı nüfus sayımına göre 746.400 kişiden oluşuyor ve Türkiye nüfusunun yüzde 1,04 ‘ünü teşkil ediyor.

4) Buhran Kuşağı: 1929-1939 yılları arasında doğan kuşak. “Büyük Buhran” adı da verilen ve tüm dünyayı kasıp kavuran işsizlik sonrasında, dünyanın savaşın eşiğine geldiği bir dönemde doğanlar. İş ve güven kavramlarının hayat mücadelesinde temel rol oynadığı bir dönemde dünyaya gelenler. Bu kuşak savaş sonrasında bile gelecek kaygıları duyan bir kuşak olarak hayatını sürdürdü ve kalanlarıyla da sürdürmeye devam ediyor. 1929-1938 yılları arasında doğanlar şimdi 84-93 yaşlarındalar. Türkiye’de bu kuşak 2008 yılı nüfus sayımına göre 746.400 kişiden oluşuyor ve Türkiye nüfusunun yüzde 1,04 ‘ünü teşkil ediyor. Bu kuşağın kadınlarına yeni roller yüklendi. Kadınlar toplumsal hayata katılmaları, eşlerinin arkasında değil yanında yerlerini almaları konusunda desteklendi. Öğretmenlik, hakimlik, doktorluk bu neslin gözde meslekleriydi.

5) İkinci Savaş Kuşağı: 1939-1945 yılları arasında doğan kuşak. Savaşın yıkıcı atmosferi içinde her şeyden önce hayatta kalmanın önemini öğrenerek büyüdüler. 1939 – 1943 yılları arasında doğanlar şimdi 69-73 yaşlarındalar. Türkiye’de bu kuşak 2008 yılı nüfus sayımına göre 1.701.384 kişiden oluşuyor ve Türkiye nüfusunun yüzde 2,38”ini teşkil ediyor. İkinci Dünya savaşı döneminde Türkiye her anlamda sıkıntılı günler geçirdi. 1940-1945 döneminde nüfus artış hızı ciddi biçimde düştü. Savaş yıllarında daha az sayıda bebek doğdu. “Savaş çocukları” diyebileceğimiz bu nesil de, çocukluğunu yokluk ve sıkıntı içinde geçirdi.

6) Büyük Bebek Patlaması Kuşağı: 1945-1965 yılları arasında doğan Soğuk Savaş dönemi çocukları. Savaş sonrasının büyük bebek patlaması kuşağı. Türkiye’de de “Patlama Kuşağı” olarak adlandırılıyor.  Büyümenin, refahın, mal ve hizmetlere özlem duygusunun ağır bastığı bu kuşak, harcama ve eğlenme eğilimli bir kuşak oldu. Her şeyi gruplar halinde yapıyorlardı: Vietnam protestoları, feminizm yürüyüşleri, bilinç yükseltme seansları, kendine güven eğitimi, diskoya ve seminerlere gitmek…   Dünyanın insan hakları hareketlerini, radyonun altın çağını, Türkiye’nin ise ihtilali ve çok partili döneme geçiş sancılarını yaşadığı yıllar. Sadakat duyguları yüksekti, kanaatkarlardı; aynı yerde uzun süre çalıştılar. Teknoloji kimine yakın kimine uzak oldu, çok benimse(ye)mediler. 1944 – 1963 yılları arasında doğanlar şimdi 49-68 yaşlarındalar. Türkiye’de bu kuşak 2008 yılı nüfus sayımına göre 12.993.750 kişiden oluşuyor ve Türkiye nüfusunun yüzde 18,17’sini teşkil ediyor.  Bu kuşak, çocukluk ve gençlik yıllarında kırların kentlere taşındığı ve kentlerin de gecekondulaşmaya başladığı bir döneme tanıklık etti.  Demiryolundan karayoluna geçiş başladı ve kırsal kesim ile dış dünya arasındaki bağ güçlendi.  Toplumun eğitim düzeyi arttı.  Eğitim düzeyinin artışına rağmen “Patlama kuşağı”, “Cumhuriyet kuşağı” kadar kaliteli bir eğitim alamadı.

7) X Kuşağı: 1965-1977 yılları arasında doğan tam bir ara kuşak. Türkiye için bu kuşak “Geçiş Dönemi Çocukları” olarak tanımlanmaktadır.  Değişen dünyanın dinamiklerinin acımasızca yüzlerine çarptığı, olabildiğince kanaatkar, toplumcu, sadık ve iadealist bir kuşak. Dünyanın petrol krizini, Türkiye’nin ise sağ-sol çatışmalarını yaşadığı yıllar. Dünyaya gözlerini, merdaneli çamaşır makinesi, transistorlu radyo, bantlı teyp ve pikapla açılar. Sadakat duyguları duruma göe değişir, daha iyi kariyer imkanları ararlar, çoğu (teknolojik devrime denk geldiklerinden) teknolojiyi kerhen, zorunluluktan kullanmaya başadılar. (Abilerinin ablalarının aksine a-politik hale getirildiler ama yine de) Toplumsal sorunlara duyarlılar, iş motivasyonları yüsek, otoriteye saygılı ve kanaatkarlar. Kadınlar işgücüne katılmaya başadı. Daha (iyi yaşmak için, daha) az çocuk sahibi oldular. (Özellikle gözlerini Özal’ı yıllarda açanlar) Paraya daha fazla odaklandılar ve bireycilik önem kazandı. Boşnma, HIV, uyuşurucu gibi kavramlarla tanışılar. 1964 – 1978 yılları arasında doğanlar şimdi 34-48 yaşlarındalar. Türkiye’de bu kuşak 2008 yılı nüfus sayımına göre 15.880.841 kişiden oluşuyor ve Türkiye nüfusunun yüzde 22,21’ini teşkil ediyor.

8 ) Y Kuşağı: 1977-1994 yılları arasında doğmuş olan kuşak. Bizde bu kuşak “80 Sonrası Kuşak” olarak adlandırılmakta. PC’nin ve GSM teknolojilerinin doğduğu yılların çcukları. Teknoloji dostu, bireysel, rahat ve küreselleşeye başayan düyanın çocukları. Tam teknolojik ve bireysel olmakla beraber, ağabey ve ablaları olan X’lerin kanaatkar ve idealist ruhlarının yansımalarını da taşıyan bir kuşk. Bugün Ön-Y’ler Z Kuşağının anne ve babaları olması bakımından ayrı önem taşımaktadırlar. Bu kuşağın kimseye benzememek gibi ortak bir benzerlikleri var. Hayatın anlamını ve değerlerini algılamakta sorunlar yaşıyorlar. Y kuşağının aileleri çok toleranslı. Gençler, nasıl olsa arkamızda ailemiz var diye düşünerek ufacık bir sıkıntıda işi bırakabiliyorlar. 1979 – 1993 yılları arasında doğanlar şimdi 19-33 yaşlarındalar. Türkiye‘de bu kuşak 2008 yılı nüfus sayımına göre 18.960.499 kişiden oluşuyor ve Türkiye nüfusunun yüzde 26,51’ini teşkil ediyor. Y Kuşağı  doğuştan “zengin çocuklar” olarak da adlandırılıyorlar. Erken evlilik, erken ev sahibi olmak, erken çocuk sahibi olmak Y Kuşağı‟nın uzun zamanlı finansal düşünceleri ile uyuşmuyor. Sadakat duyguları az. Teknoloji hayatlarında pek çok şeyin simgesi. Narsist, bireyci ve girişimciler. Çalışmaktan hoşlanmıyor, eğlenceyi, kazanmayı çok seviyorlar. Otoriteye saldırgan davranıyorlar, tatminsizler, istekleri çok. Beklentileri yüksek ama bedelini ödemek istemiyorlar. Hızlı tüketiyorlar. İleriye dönük olarak eski kuşaklara göre daha hırslılar, çok çabuk yükselmek istiyorlar.

9) Milenyum Kuşağı: 1994-2003 yılları arasında doğan internet çocukları. Türkiye’de “Dijital Kuşak” olarak adlandırılmaktadır.  Z’lerin ağabey ve ablalarıdırlar. Teknoloji dostu olmanın ötesinde teknolojik, bireysel, zor beğnen küresel düya vatandaşlarıdırlar. Anne ve babaları olan X’lerle teknoloji kullanımı açısından önemli farklılıklar taşıyan bir kuşak, PC, GSM ve internet çocuklarıdır. 1994 – 2003 yılları arasında doğanlar şimdi 9-18 yaşlarındalar. Türkiye’de bu kuşak 2008 yılı nüfus sayımına göre 12.790.329 kişiden oluşuyor ve Türkiye nüfusunun yüzde 17,88’ini teşkil ediyor. Dijital kuşak dediğimiz bu çocuklar belki de Cumhuriyet tarihinde en refah şartlarda büyüyen nesil olacak. Milenyum kuşağının en önemli ortak özellikleri kendilerine güven, özgürlük, bireysel yaklaşım, teknoloji tutkunluğu ve hız olarak sıralanıyor.

10) Z Kuşağı: 2003 yılı ve sonrasında doğanlar. Bugünden tahmin yapmanın zor olduğu kadar, gerekli de olduğu, yakın geleceğin gizemli çocukları. Z Kuşağı teknolojiye çok açık olacak hatta teknolojiyi artı bir araç olarak görmeyip, yaşamın doğal bir parçası olarak görecek.  9 yaşından küçüklerin oluşturduğu kuşaktır Türkiye’de 2008 yılı nüfus sayımına göre Z kuşağın nüfusu 5.998.258’dir. Bu kuşak Türkiye nüfusunun yüzde 8,39’unu teşkil ediyor.

Aydan Çağ Aydın

aydan@aydancag.com
1 Yorum
  • Beşir

    13 Nisan 2014 at 12:15 Cevapla

    çok güzel bir yazı gerçekten tam nokta atışı olmuş tespitler 🙂 bende 92 doğumlu biri olarak Y kuşağının özelliklerini taşıyorum 🙂

Bir Yorum Yaz