Kendi İşlerini Robotlara Öğretiyorlar
Robotlar, insanların yaptığı işlerin sorumluluğunu almaya başlamadan önce insanların yapması gereken son bir şey daha var. O da mesleklerini robotlara öğretmek. New York Times’ta çıkan bir habere göre bu görev bazı çalışanlar için başladı bile. İşlerinde yapay zekayı kullanmaya başlayan bazı şirketler çalışanlarından onlara öğretmenlik yapmalarını istiyor.
Yapay zeka artık işyerlerinde somut bir şekilde kendini gösteriyor. Bazı firmalar mevcut çalışanlarının iş yükünü azaltmak için yapay zeka altyapısıyla çalışan sistemleri kullanıyor. Ancak, bu sistemlerin sorumluluğu üzerilerine alabilmeleri için öncelikle insanlardan işin nasıl yapıldığını öğrenmeleri gerekiyor. New York Times, şirketlerde yapay zekalara kendi işlerini öğreten bazı çalışanlarla görüştü ve deneyimlerini öğrendi.
REKABETÇİ HİSSETTİM
Seyahat acentesi Rachel Neasham, otel rezervasyonları yapmaya yarayan bir uygulama olan Lola’nın geliştirdiği Harrison isimli yapay zekayı kullanabilen 20 kişiden biri. Harrison, belli bir süre sonra Neasham’ın yaptığı işin bir kısmını üstlenmeye başlayacak. Geçen yıl yapılan bir personel toplantısında insanların yapıp, Harrison’ın yapamadığı işler tartışılmış. Bu toplantıda çıkan sonuçlara göre, Harrison saniyeler içinde müşterilere düzinelerce otel alternatifi sunabiliyor. Yani, bu konuda insanlardan çok daha hızlı. Ancak, insanların deneyimlerine dayanarak pazarlama amacıyla yaptıkları önerileri Harrison henüz yapamıyor. Örneğin, müşterilere “Otelin şu bölgesinde çok güzel fotoğraflar çektirebilirsiniz” gibi önerilerde bulunamıyor. Neasham, Harrison’ın kendi üzerindeki işlerin bir kısmını alacak olmasının kendisinde rekabet hissi yarattığını belirtiyor. Çünkü, mesleğine devam edebilmesi için yapay zekadan farklı olarak, işe değer katacak yollar bulması gerekiyor. Öte yandan, Neasham, yapay zekanın kendi işine çok yaradığını, çünkü ona devrettiği işlerin ardından kendisinin daha çok yaratıcılık gerektiren işler üzerinde çalıştığını söylüyor. Harrison, ilk kullanılmaya başlandığında müşterilere sadece tercihlerine göre oteller önermeye başlamış. Biraz daha akıllandığında ise müşterilerin kendilerinin bile fark edemediği haklarını onlara söylemeye başlamış.
İNSAN GİBİ ASİSTAN
Diana Kim, New York’ta bir startup’ta yapay zeka etkileşim tasarımcısı olarak çalışıyor. X.ai ismindeki şirket, insanlara günlerini planlamakta yardımcı olan bir yapay zeka asistanı üzerinde çalışıyor. Bu yapay zeka asistanlarının birinden hizmet almaya başlayan kişiler, günlük programlarıyla ilgili, yetiştirmeleri gereken işlerle ilgili e-postalar alıyorlar. Kim’in görevi ise Andrew ve Amy ismindeki bu yapay zekalara, insan gibi doğal cevaplar verebilmelerini öğretmek. Yani, bu iki asistandan e-mail alan gerçek kişilerin, sanki gerçek bir insandan e-mail aldıkları hissine kapılmalarını sağlamak. Kim, bu asistanları kullanan insanların, karşılarındakinin yapay zeka olduğunu anlayamadıkları zaman kendisinin çok tatmin olduğunu söylüyor. İnsanlar karşılarındakinin yapay zeka olduğunu anlamayıp çıkma teklifi yapabiliyorlar ya da bir teşekkür e-postası atabiliyorlar. Karşılarındakinin yapay zeka olduğunu öğrendiklerinde ise çok şaşırıyorlar.
İŞİMİ ELİMDEN ALAMAZ
Sarah Seiwert, bir online sınava hazırlık şirketi olan ve öğrencilerin istedikleri konularda test soruları çözebilmelerine olanak tanıyan Magoosh’da çalışıyor. Burada müşteri temsilcisi olarak çalışan Seiwert’in görevi öğrencilerden gelen soruları cevaplamak. Bunun için veri tabanında araştırma yaparak daha önce aynı soruyla karşılaşıldığında verilen onaylanmış cevapları buluyor. Daha sonra bulduğu en uygun cevabı soruyu soran öğrenciye gönderiyor. Binlerce cevabın arasından en uygununu bulmak çok da kolay olmuyor. Şirket, şubat ayında yapay zeka ile çalışan ve müşteri temsilcilerinin işini kolaylaştırmayı hedefleyen bir sistem kullanmaya başlamış. Seiwert, sistem kurulduktan sonra yapay zekanın onun öğrencilere verdiği cevapları takip ettiğini ve gelen yeni sorular için ona verebileceği en uygun olan cevapları önermeye başladığını fark etmiş. Yapay zekanın kendisini takip ederek mesleğini ondan öğrenmesine çok şaşırmış. Başlarda sadece gelen soruları kategorilere ayırarak ilgili müşteri temsilcilerine aktaran yapay zeka, birkaç ay sonra bazı çok basit soruları kendisi de cevaplamayı öğrenmiş. Seiwer, yazılım sayesinde iş yükünün neredeyse yarı yarıya azaldığını belirtiyor. Bu sayede şirketin gelen sorulara 24 saat içinde geri dönme hedefi yakalanıyor. Seiwer, yapay zekanın işini kendi elinden alacağına ise inanmadığını belirtiyor. Çünkü, onun işinde mutlaka insanlar tarafından cevaplanması gereken daha pek çok soru geliyor.
Kaynak: Hürriyet İK
Yorum Yok