İpek Aral'ın Gençlere Tavsiyeleri
Sevgili İpek Aral Kişioğlu’nu, Kaynağım İnsan Blogu’nu takip edenler tanıyordur diye düşünüyorum. İpek Hanım benim hayatımda o kadar güzel bir ışık yakmıştır ki sonucunda bu blogum sizlerle buluştu. Geçen sene üniversiteden arkadaşlarımla açacak olacağımız bir internet sitesi için bir yazı talep etmiştim, yazı içeriği gençlere tavsiyeler olarak belirlenmişti. Bazı aksaklıklar dolayı siteyi açamadık, fakat o yazıyı bu yıl üniversitemizde çıkarmış olduğumuz bir dergide paylaştık. Şimdi de yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. 23 maddede sıralanan tavsiyeleri umarım dikkate alır tüm okuyanlar. İpek Hanım’a desteği, yol göstericiliği ve paylaşımları için buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
Yirmi Yıl Önce, Yirmi Yıl Sonra
Yirmi yıl önceyi düşünüyorum, 80’li yılların sonu, 90’ların başı . Üniversiteye girişim, derslerden çok çalışma hayatına olan merakım, bu yolda o günün koşulları ile girip çıktığım tam veya yarı zamanlı, dönemsel işler. Derslerimi aksattığım, ailemi de çokça bezdirdiğim yıllardı. Ama “geçmişe dönseniz farklı bir yöntem izler miydiniz?”diye sorsanız, “hayır” cevabını veririm tereddütsüz. Üniversite yıllarında edindiğim tecrübeler benim kariyer yolumu çizmemde öncül oldular. Onüçüncü yılını doldurduğum İnsan Kaynakları mesleğimin altyapısını oluşturdular.
Son bir yıldır sık sık üniversitelere giderek gençlerle buluşuyorum. Hepsinin ortak sorusu, kaygısı gelecekleri yani kariyerleri üzerine oluyor:
“Nereden, nasıl başlasam, nasıl olacak?”
Elbette bu soruların herkes için geçerli olabilecek standart doğru cevapları yok. Çünkü kariyer yapmak kişinin bireysel çabası yanında içinde şans faktörü ve fırsatları görüp değerlendirebilmeyi barındırıyor.
Ama kendimi ve etrafımdaki birçok başarılı profili inceleyerek, üniversite yıllarındaki gençler için geleceklerine ve kariyerlerine yatırım yapmak adına birkaç işe yarayacak tavsiyede bulunabilirim, hatta işe yarayacağını garanti edebilirim:
- Staj yapın. İş hayatı, kurum kültürü, ast üst ilişkilerini tanımanız için sunulmuş fırsattır stajlar. Ayrıca hoşunuza gitmeyen işleri de farkedersiniz. Neyi gelecekte yapmayacağınızı anlarsınız.
- Kendi paranızı kazanın. Kendinize yarı zamanlı, hatta mümkünse tam zamanlı iş bulun, çalışın, para kazanın. Kendi paranızı kazanmanın ve harcamanın özgüvenini ve keyfini yaşayın.
- En az bir tane akıcı yabancı dil bilin, bir tane biliyorsanız ikinciyi öğrenin. İngilizce bilmeyen bir genç rakiplerine göre çok geride kalıyor.
- Teknolojiyi yakından takip edin, kullanın. Önümüzdeki yıllar teknoloji iş hayatına bugün olduğundan çok daha üst seviyede etkileyecek. Teknoloji dostu olanlar bu bilgilerinin faydasını çok görecekler.
- Üniversitenin sunduğu yurtdışı fırsatlarını kullanın. Erasmus ve bunun gibi yurtdışı programlara katılacak şekilde derslerinizi ayarlayın, koşulları zorlayın.
- Üniversite kulüplerinde, topluluklarında aktfi görev alın. Kişinin kendini, iş performansını, yaratıcılığını, insan ilişkilerindeki gücünü sınaması için üniversite kulüplerinde çalışmak çok iyi bir fırsattır.
- Kendinize iş kütüphanesi kurun. E-kitap veya basılı mutlaka bir iş kütüphaneniz olmalı. Onlar sizin başarınızın en önemli destekçileridir.
- Sosyal medyanın ne olup, ne olmadığını iyi analiz edin. Sosyal medyada oluşturduğunuz profiller ve faaliyetleriniz işe girmenizi sağlayabileceği gibi, işten çıkarılmak gibi olumsuz sonuçları da size yaşatabilir.
- Kendinize blog açın, yazı üretin, yazı üretenleri takip edin. Teknolojinin 21. Yüzyılda insanlığa sunduğu en önemli kişisel gelişim enstrümanı bloglardır. Özellikle mesleki yazı üretmek kişisel gelişim için çok faydalıdır. Yazı yazmak için araştırma yapmak, günceli takip etmek sizin fark yaratmanızı sağlar.
- Bol bol, sınızsız hayal kurun. Unutmayın hayelleriniz sizin asıl gerçeklerinizdir. Hayaller bizlerin beynimizi gelecek için programlamamızdır. Hayal kurmayarak asıl kendi kendinizin önünü tıkarsınız.
- Hizmet etmekten imtina etmeyin. Komplekslerinizinden arının. Emek her zaman, her koşulda saygındır.
- Meraklı olun, bol bol soru sorun, sorgulayın. Bir kişinin bilgi seviyesi ve ilgisini anlamanın en etkin yolu onun sorduğu soruların niteliğidir. Sorularınıza alacağınız cevaplar sizin bilgilenmenizi ve niteliğinizi arttırmanızı sağlayacak. Ne kadar çok soru üretirseniz, o kadar aldığınız cevapları karşılaştırabilir ve kendi doğrularınızı şekillendirebilir seviyeye gelirsiniz.
- Sosyal sorumluluk projelerinde aktif yer alın. Yardımlaşma, paylaşma, ekip çalışması, gönüllülük becerileriniz artırmak için sosyal sorumluluk çalışmaları yapmak fırsatlarını mutlaka değerlendirin.
- Başarılıları takip edin. Başarılı olarak sıfatlandırabileceğiniz insanları ve şirketleri yakından inceleyin. Neden, nasıl başarılı oldular, oluyorlar? Başarılı insanlar size ilham verir.
- Optimist olun. Sürekli şikayet eden, sadece hataları gören insan olmak yerine takdir eden, sorunları birer fırsat olarak algılayan kişi olun.
- Yapamadıklarınız için bahaneler üretmeyin. Bir insanın ürettiği bahane sayısı ile o insanın kalitesi ters orantılıdır, unutmayın.
- Bilginin sonsuz olduğunu unutmayın. Her zaman sizden daha çok bilen birileri vardır, Egonuzun tuzağına düşmeyin.
- Doğru arkadaşlar seçin. Zamanı ve sizi tüketen değil, nitelikli, birlikte gelişebildiğiniz üretken arkadaşlarınız olsun.
- Tüketerek değil, üreterek eğlenmeyi öğrenin. Başkalarına bağımlı eğlenmektense, başkalarının sizin eğlencenizi takip etmesini sağlayın.
- Kendinizi, hayatınızı “neden” sorusu ile sürekli sorgulayın. Neden bu işte çalışmak istiyorum? neden bu insanı seviyorum? Unutmayın cevaplarınız sizi tatmin etmiyorsa kimseyi etmek
- Hata yapmaktan, başarısızlıktan korkmayın. Her hata içinde ders alma fırsatını barındırır. Ne ben, ne de bir başkası hayatı boyunca ‘hep başarılı’ değildi. Asıl, en başarılı insanlar genelde en büyük hataları yapıp, bu hatalardan derslerini çıkartıp yoluna devam edebilenlerdir.
- Risk alın. Herkesin izlediği yol yerine özgün olmayı seçin. Aldığınız risk sizin yaratığınız farktır. Farklı olanlar aranan insanlardır.
- ÇOK ve VERİMLİ ÇALIŞIN. Çok ve verimli çalışırsanız mutlu olursunuz, merak etmeyin.
mehmet çakar
15 Şubat 2015 at 16:38Merhabalar Aydan Hanım ilk defa böyle blogunuzu inceleme fırsatım oldu. Çok güzel yazılar yazmışsınız sizi tebrik ediyorum.