Doğru düşünmek üzerine düşünmek…
Beğeniyle takip ettiğim Çağın İnsan Kaynakları bloğunun sahibi Aydan Hanımdan konuk yazarlık daveti alınca çok sevindim. Açıkçası mart ayının kitap kazananı olmak da bana kendimi şanslı hissettiren güzel bir sürprizdi. Pazarlama aşığı bir kişi olarak pazarlamanın meşhur 4P kuralından olan ‘tutundurma – promosyon’ ayağını Aydan Hanımın bloğu için hayata geçirmiş olması ve bunu kitap çekilişleriyle çok başarılı yapması benim için ayrı bir ‘tutunma’ nedeni olmakta. Bu ayrıca ‘Çağın İnsan Kaynakları’ bloğunun profesyonel bir şekilde yönetildiğini ve farklılaştırma adına doğru düşünüldüğünün de bir göstergesi.
Peki doğru düşünmek üzerine biraz düşünmek ister misiniz ?
Bu yıl merkez ofis pazarlama çalışanlarımızı hedefleyen bir programla ‘yetişkin öğrenmesini’ destekleyen bir proje yaptık. Projenin bir parçası da, konusunda deneyimli, şirket dışı pazarlama konuşmacılarıyla öğrenme seansları olarak planlandı. Bunlardan ilkini geçtigimiz hafta gerçekleştirdik. Seans sonrası yaptığımız değerlendirme anketiyle bir çok olumlu geridönüş almakla beraber, seansa davetli olmayan bir şirket avukatımızdan da konuyla ilgili bir sitem mesajı aldım. Hukuk departmanında çalışmasına rağmen görevi gereği tüm pazarlama projelerinde yer aldığını belirten arkadaşımız çok haklı gerekçelerini sıralayarak bu tür programlara davet edilmeyi arzu ettiğini belirtmişti. Haklı olduğunu düşündüğümden kendisiyle tatlı bir sohbet edip konuyu çözüme kavuşturdum ancak proje ekibi olarak bu atlamayı nasıl yaptığımız kafama takılan soru oldu? Bu esnada okuduğum bir makale cevabı bulmamı çok geciktirmedi.
Şubat 2009’da Sports Illustrated’in editörleri,National Basketball Association’daki oyunculara, cevabını bildikleri bir soru sordular: ‘Tam sınırda olan bir oyunda, son atışı hangi oyuncunun yapmasını isterdiniz ?’ Basketbol hayranı olan herkes oyuncuların verdiği cevabı tahmin edebilir: Dünya şampiyonu Lon Angeles Lakers’in yakışıklı oyuncusu ve kıdemli şutör gardı Kobe Bryant. Oylama sonuçları başa baş da değildi; Kobe oyların %76’sını almıştı.Arkadan gelenlerin en yüksek aldığı oy oranı %3 olmuştu.
Peki gerçek durumu anlamak için istatistiklere bakalım. 2003’den bu yana tutulan istatistiklere göre Kobe’nin son atış kaçırma oranı %75. En yüksek son atış başarısı ise %57 ile Denver Nuggets’in forveti Carmelo Anthony’e ait. Peki o zaman bu kadar oyuncu nasıl yanılabilir? Cevap çok basit: Çünkü onlarda bizim gibiler ve karar vermek için kısa yolları kullanıyorlar! Her bir karar için uzun uzun düşünecek zamanımız yok. Ve kestirme yolların en favorisi basmakalıp olanlardır. Yaşlılar daha bilgedir, muhasebeciler analitiktir, büyük hayvanlar çevik değildir vs.
Avukat arkadaşımızın durumunda da biz aynısını yapmıştık. Sadece pazarlamacılar davet edilmeli kısa yolu, pazarlama departmanında yer almayan ancak fiili olarak içinde yer alanları atlamamıza neden olmuştu.
Bazen hayatta ‘Öylesi doğruymuş gibi hissettik ‘ dedigimiz anlar olur. İşte öyle bir durumdu.
Karar verirken kısa yollarınıza dikkat etmeniz dileklerimle.
Tüm Çağın İnsan Kaynakları okuyucularına keyifli günler dilerim.
British American Tobacco
Marketing Skills Development Manager
Güvenç Altaş
Pingback:İşveren Markası İşalan Filtrelemesine Karşı – Aydan Çağ Aydın - Çağın İK
18 Kasım 2016 at 14:39