Çalışanların %33′ü Kurumlarından Ayrılmayı Planlıyor
Kurumlar bir yandan çalışanlarına yatırım yapılırken bir yandan da yatırım yaptıkları bu çalışanların bağlılıklarını korumaya/arttırmaya çalışıp, böylelikle de işten ayrılma niyetlerini ve devamsızlıkları en aza indirgeyip, performansların da artmasını beklemektedirler. Çalışanların yüksek bağlılık oranları kurumun başarı anahtarını oluştururken her yerde yaşanan değişim rüzgarı bağlılık kavramını etkileyerek günümüzün dinamik iş dünyasında çalışanlar, kariyer odaklı davranarak kurumsal bağlılığı bir kenara atabiliyorlar.
Bu noktada insan kaynakları departmanlarına ve yöneticilere büyük iş düşmektedir. Kurumlar yetenekli çalışanları seçmek ve o yetenekli çalışanları kurumda uzun vadede tutmak istiyorlarsa eğer kurumlarındaki süreçlerde iyileştirme yapmaları gerekir.
Peki yöneticiler çalışanlarını nasıl motive eder?
– Ödemelerdeki artış performansı %30 arttırır.
– İşle ilgili yeni tasarılar performansı %17 arttırır.
– Hedef belirleme performansı %16 arttırır.
– Hedef belirlemedeki katılım performansı %1 geliştirir.
Bu çalışmada hedef belirlemedeki katılımın performans arttırmadaki oranı beni şaşırttı. Performans sistemleri kurarken ve hedef belirlerken sahiplenmeleri için çalışan katılıma hep önem veririz. Bununla ilgili yanılgı içerisinde olabiliriz belki de. Üzerine bilimsel araştırmalar yapılmalı diye düşünüyorum.
Çalışanların işi bırakma olasılığı
– %3’ü her zaman baksa yerlere bakarlar.
– %8’i kalmaya razıdır.
– %33’ü ayrılabileceklerini düşünürler
– %55’i kesinlikle gideceklerini düşünürler.
Çalışanların kurumdan ayrılmasının en büyük nedeni ilerlemeleri için hiç imkanın olmaması olarak görülmektedir. Kurumlar tarafından en çok istenen bağlılık çeşidi aslında duygusal bağlılıktır. Duygusal bağlılığı yüksek olan çalışanlar bu gibi durumlarda da işten ayrılma niyeti içerisine girseler dahi ayrılma davranışını gerçekleştirme oranları düşüktür.
Kurum içerisinde mesai saatlerinde çalışanların 3’te 1i işle ilgiyken, ilgisi olmayan çalışanlar zamanlarını neyle geçirirler?
– Uyuyarak/Uyukluyarak
– Oyun oynayarak
– Sosyal medya
– Sosyalleşmek/Dedikodu
– Sigara içerek
Kurumlar bu işle ilgisi olmayan çalışanları değiştirmesi gerekir. Fakat ortalama olarak işverenin bir çalışanını değiştirmesi işverene o çalışanın brüt maaşının %10 – %30’u kadarına mal olur. Yerine alınacak kişinin seçme ve yerleştirme maliyeti, eğitim maliyeti gibi birçok maliyet kalemi ortaya çıkacaktır.
Çalışan bağlılığı konusunda ayrıca şu gerçeği de görmek gerekir. Üst düzey yöneticiye duyulan güven ilk amire duyulan güvene nazaran bağlılığı etkilemede iki kat daha etkilidir.
– Çalışanların %52’si kurumlarının üst düzey yöneticilerine güvenir.
– İşle ilgilenen çalışanların %43’Ü yöneticilerinin birer insan olduğunu bilir.
– İşle ilgilenen çalışanların %87’si müdürlerine güvenir.
– İşle ilgisi olmayan çalışanların %57’si güvenmez.
Kurum içerisinde bağlılığı bununla beraberinde performansı, verimliliği arttırabilmek için çalışan herkese sorumluluk dağıtılmalı ve her çalışanın bütünlüğün arasındaki rolü düzgünce belirlenmelidir. Bunları sağlarken de;
– Şirket içerisinde çalışanların kararlara katılımıyla beraber etkin iletişim, çalışanın kuruma ve yöneticilerine güven duyması ve bu yönde kurum kültürü oluşturulması bağlılığın sağlanmasına katkı sağlayacaktır.
– Yöneticiler çalışanlarına koçluk yaparak, onların gelişimine katkı sağlayarak aynı zamanda yöneticiler çalışanlarıyla ilişkiler kurarak, onları tanır ve bireysel motive edici unsurlarını analiz edebilirse hem çalışanların beklentileri gerçekleşecektir hem de kurumun.
– Kurumun hedefleri doğrultusunda çalışanlara bireysel hedefler belirleyerek, onlara bu hedefleri gerçekleştirmede yol gösterici bir misyon yüklenerek, çalışanın kendi yetenek, beceri ve istekleri doğrultusunda kurum hedeflerinin gerçekleşmesinde, kararlar içerisinde yer alarak kendini çalıştığı yerde ve zihninde daha iyi konumlandıracaktır.
Bu yazım infopik.com’da 18 Nisan 2012 tarihinde yayımlanmıştır.
Yorum Yok